Aslında başlamaya pek halim yok öğlen oldu hatta çarşamba oldu 2 gün daha yazmasam bu haftayı da yerim...Resmen önceliklerim değişti, uyku saatlerim azaldı kişisel işlerimi yetiştiremiyorum derken birde şu blogu hergün yazamazsam resmen içime dert oluyor. Kurumsal iş hayatım sabah-akşam aynı saatlerde. Esneklik benim veya yöneticimin insiyatifiyle değişebilir çok sık olmamakla beraber. Yeni departman toplantılar derken oyalanıyorum ve zaman gerçekten geçiyor. Fakat kendime ayırdığım zamanlarda bi enterasanlık oluştu ki gün yetmiyor yetmiyorrrrrr diye dolanıyorum ortalarda...
Hatırlıyorum da birkaç ay öncesini (yazılarımda da mutlaka satır arasında geçmiştir) gün geçmiyor geçmiyoooooooooooooooor diye feryat ediyorken şu günlere nasıl geldim bilinmez. İnsanoğlu çok garip vesselam, kolayımız yok..! Çok yoğunum, çok boşum, çok sıcak, yok çok soğuk çok şöyle-böyle diye gider bu konu sabaha kadar... Hani o an 'ne' elimizde değil ise onu özlüyor ve istiyoruz kavuşunca da kıymet bilmiyoruz gibi sayko bir durum hakim konuya.. Ama benim genel olarak ruh halim hep arkama bakarak yaşamak yada geleceği düşünerek belirsizliklere kapılmak olarak ekranlarda boy gösterir :)
yani ayrıntılarda boğulmadan diyeceğim şudur ki, canım isterse yazıyorum istemezse yazmıyorum. tasarımlarım son hızıyla devam ediyor bu arada. Haftasonları üretim yok, kişisel iş olduğu için müşteri portföyüm bekliyor çünkü daha güzel işler mecbur bırakılmadıkça çıkıyor.. E birde ruhunuzu katarak zor şeyleri kişilerin özellikleriyle birleştirince ortaya tadına doyulmayan işler çıkıyor :) şuandaki hayatımı özetlemem gerekirse dünle yarınla bugünle değil, kendimle ve şuanda yürüyorum. Araştırma konularını ise sıradaki yazılara saklıyorum. Kendinize iyi bakınız hoşçakalınız takipçilerim....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder