Neyse ben direk konuya girip ayrıntılarıyla nolup bittiğini anlatıvereyim en iyisi...
Şarap eşliğinde en güzelinden ve uzunundan bir cuma gecesi, üç-beş mekan değişikliğiyle noktalanan kızlar cumartesi yemeği ve son anda evden çıkıp yetişilen güzel bir maç organizasyonu sonrasında nihayet evime döndüm. Hava kötüyse ve ben İstanbulda kaldıysam özellikle bir plan yapmam, son anda çıkan davetlere dahil olurum, iç-dış işlerimi sırasıyla tamamlarım. Bu haftasonunu da gayet dingin bir şekilde tamamlamayı düşünürken eve döndükten sonrası bambaşka bir geceye dönüşmesin mi? Yatana kadar televizyonu açıp evde ses olsun diye seçtiğim program bütün damar sanatçıları ağırlayan bir show programı çıkmasın mı? Adı da Volkan Konak denilen her daim gırtlaaaaaaaana kadar dolu olan ve yıllardır her nerede olursam olayım beni ağlatmayı başaran Kuzeyin Oğlu olmasın mı?
Çok televizyon izlemem ve böyle programlara pek denk gelmem.
Mümkün mertebe pazar geceleri erken yatmaya çalışan ben bile 01:01 civarlarında bütün sosyal ağlarda ve telefon trafiğiyle herşeyden ve herkesten bi haber elimde viski bardağı ve puro eşliğinde evde dolaşıyordum :)))))) Tek eksiğim üstümdeki röpteşambırdı ama ben genelde pamuklu, renkli ve hayvancıklı pijamalardan hoşlandığım için en rahat halimle ve birtek kendimle alemlerden alemlere geeeeçtim durdum:)
Tabi birçok erkek, güzel bakımlı ve havalı kızları evde pomponlu tüğlü terlikler, beyaz dantelli geceliklerle dolaşır, hatta hiç üşümez ve hiç üşenmez sanıyordur ama işin aslı kendimi geçtim o kızlarda bile öyle değil malesef şekerim :)
Şimdi işyerinde hala kulağımda aynı nağralar ''Dün gece gırtlaaaaaama gada doluydum gadunum/adamum/sevduğum/ kısraaağum ama bu sabah hiçbişey umrumda değil çünkü pazartesi sendromundayum, hiçbirşey görmüyor duymuyor ha bu gulaklaruuummm :))
Söyleyeceğim şudur ki,
Herkese güzel ve sağlıklı bir hafta dilerim. Her ne olursa olsun üzülmek içinde sevinmek içinde acele etmemeniz dileğiyle ;)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder