Kime göre neye göre ;) uzun soru veya cümlelere kısa yanıtlar verilmesi gerektiği/ beklendiği zaman geçer aklımdan bu soru... 'KİME GÖRE NEYE GÖRE' ?!
Söz konusu yas döneminde yaşanılan, yapılan, düşünülen veya asla aklınıza yatmayan konular ise bu durumda iken herkeste tamamen farklı seyrediyor bence...
Tecrübeyle sabit ! Malesef...
Mesela ben de unuttuğum kayıpların, kabullendiklerimin ve bence -hala şokun etkisiyle- inkar etmenin vermiş olduğu duygularla birlikte en sevdiğim birkaç önemli kişinin kaybından ötürü ÇIĞ Sendromu olduğunu düşünüyorum. Böyle birşey yok bu arada ben teşhisimi koydum (terapistim de onaylıyor hatta )
Konu şu ki daha önce kaybettiğim sevdiklerimden sonra kabul etme veya etmeme konuları bir yana çoğalarak gelen ve en sonunda en yakının kaybıyla resmen altın vuruş yaşayan insanlarda görülüyor bence bu sendrom... kar topu gibi büyüyor ve altında kalıyorsunuz gibi de düşünebilirsiniz veya birden gelen büyük bir ÇIĞ'ın altında kalmak ve nefes alamamak gibi birsey... Ben böyle tarif ediyorum ve sonrası ise bir uzvumun kaybıyla devam etme çabası... Ne kadar başarılabilirse tabii orası da ayrı bir muamma...
Bilimsel çalışmaların gösterdiği üzere bazı süreç-sonuç ilişkilerini aşağıda bilgilerinize sunuyorum, bu arada haftada 1 aldığım terapi yöntemini ve bireysel olarak neler yaptığım da ayrı bir blog konusu olarak yazacağım. Aklına gelen herşeyi yazıya dökmek de iyi gelir demişlerdi fakat bir sene geçmesine rağmen bu bile iyi gelmiyor şuan.. Ağlarken yazı yazılmıyormuş 30 kere bırakıp geri döndüm yazmaya :(
Kayıp nedir?
Kayıp deyince genelde aklımıza sevdiğimiz birinin ölümü gelir. Yas süreci başka tür kayıplarda da yaşanır. Örneğin bir ilişkinin bitmesi, iş gibi önemli bir rolü kaybetmek, bir hastalık teşhisi vs. Bu yazıda daha çok ölüm sonrası yası söz konusu edeceğiz ancak bu bahsedilenlerin çoğu başka tür kayıplar için de geçerlidir.
Kaybın içindeki kayıp
Biri vefat ettiğinde birçok kayıp yaşanır. Yas tutmanın bir kısmı da ne gibi kayıplar yaşandığını fark etmektir ve kaybın getirdiği bazı değişiklikler hemen fark edilmez. Vefat eden insanın fiziksel olarak kaybının yanı sıra daha az gözle görülür başka kayıplar da söz konusudur:
Paylaşılan ortak hayat, beraber ve birbiriniz için yaptığınız şeyler,
Ortak bir gelecek, paylaştığınız umutlar, hayaller ve planlar,
Paylaştığınız sosyal hayat,
Kaybettiğiniz kişinin sizin için yaptığı şeyler. (Hissettirdikleri)
Kaybın özellikleri
Her kayıp aynı değildir ve her kayıp hepimizi aynı şekilde etkilemez. Kaybın hangi koşullarda gerçekleştiği nasıl yas tuttuğumuzu etkileyebilir. Örneğin:
Ölüm biçimi ve buna hazırlanacak zamanınız olup olmadığı
Öngörülen ve beklenen: Örneğin, sevdiğiniz birinin uzun bir hastalık sürecine gireceğini bilmek. Onun vefatının yaratacağı etkiyi azaltmaz ama bu koşullarda bazı kişiler daha o insan ölmemişken veya teşhis konduktan sonra yas tutmaya başladıklarını fark etmişlerdir.
Ani ve beklenmedik: Sevdiğiniz birini ani bir sağlık problemi veya kaza sonucu kaybetmek. Zihniniz ve bedeniniz yaşananları anlamaya çalışırken, şok ve inanmakta zorluk yaşamak doğaldır
Travmatik veya şiddet içeren: Sevdiğiniz kişi kötü şartlarda vefat etmiş veya intihar etmiş olabilir. Bu durumda genelde yaşanan şok ve yasa başka katmanlar da eklenir.
Kaybedilen kişiyle olan ilişkinizin doğası
Kaybettiğiniz kişiyle olan ilişkinizin cinsi ve kalitesi de nasıl bir yas süreci yaşayacağınızı etkiler. Duygusal olarak ne kadar yakın olduğunuz, bu kişinin hayatınızda oynadığı rol ve onlar hayattayken onlara karşı hissettiğiniz duygular nasıl bir yas tutacağınızı etkileyen faktörlerdir.
Başkalarının tepkileri
Başkalarının verdiği tepkiler de yas sürecinize destek olabilir veya ket vurabilir. Çevremizdeki insanlar genelde daha iyi hissetmemizi isterler fakat bazen aslında nasıl hissettiğimizden bahsetmemize izin verecek alan bırakmayabilirler de.
Hayatınızda başka neler olup bittiği
Bu süreçte hayatınızda olup bitenler de yas tutmaya ne kadar alan ayırabileceğinizi etkileyebilir. Başkalarına bakım vermek, hiçbir şey olmamış gibi devam etmek veya tercih ettiğinizden erken işe dönmek baskısı yaşıyor olabilirsiniz.
Yas Nedir?
Yas sadece üzüntüden ibaret değildir ve yas süreci ilerledikçe çeşitli duygular ve bedensel tepkiler altında ezilmiş hissedebilirsiniz. Yas herkes için aynı değildir: herkes yası bildiği şekilde yaşar.
Yasın etkilerini düşünceler, duygular ve davranışlar olarak ayırabiliriz. Bunlardan bir kısmını, hepsini yaşayabilir veya hiçbirini yaşamayabilirsiniz.
Düşünceleriniz ve hatırladıklarınız
Haksızlıkla ilgili düşünceler
Nasıl baş edeceğiniz endişesi
Sizi bıraktığı için o kişiye duyulan öfke
Yaşama devam edemeyeceğiniz düşüncesi
Keşke şunu söyleseydim/yapsaydım’lar
Hayatınızın ne yönde değişeceği
Neleri özleyeceğiniz
Yaşanan konuşmaları hatırlamak
Yaşanan tartışmaları hatırlamak
İstenmeyen hatıralar
Rüyalar veya kabuslar
Tatlı hatıralar
Giden kişinin huzura kavuştuğu fikri
Giden kişinin ıstırap çekmediği fikri
O kişiyi görür veya sesini duyar gibi olma
Yaşayacağınız duygular ve bedensel hisler
Güçlü duygular
Korku
Endişe
Suçluluk
Pişmanlık
Donukluk
Umutsuzluk
Çaresizlik
Öfke
Üzüntü
Özlem
Engellenmişlik
Unutkanlık
Asabilik, alınganlık
Yorgunluk
Bitkinlik
Genel ağrı
Kalp ağrısı
Boşluk hissi
Hiçbir şey hissetmeme
Şok
Hayret, inkar
Mide bulantısı
Uyuyamama
Yemek yiyememe
Rahatlama
Huzur
Hoşnutluk
Davranışlar
Bir konuyu uzunlamasına düşünmek, kafa patlatmak hatta takılıp kalmak
Olayı hatırlatacak şeylerden kaçınmak
Yalnız olmaktan kaçınmak
Başkalarıyla olmaktan kaçınmak
Bir şey olmamış gibi devam etmek
Meşgul kalmaya çalışmak
Başkalarına “iyiyim” demek
Yataktan çıkmamak
Önceden yaptığınız şeyleri yapmamak
Alkol almak
Dikkatinizi dağıtmak
Umursamaz, riskli hareketler yapmak
Kaybettiğiniz kişiyi hatırlamak
Mezarını ziyaret etmek
Ona yakın olmaya çalışmak
Onunla konuşmak
Fotoğraflara bakmak
Onun yakın olduğu kişilerle konuşmak
Onun eşyalarına göz atmak
Yas genelde dalga dalga hissedilir ve ilk başta yoğun ve bunaltıcı gelebilir. Bu yas dalgaları durup dururken geliyor gibi gelebilir veya kaybettiğiniz kişiyi hatırlatan bir şey olduğunda tetiklenebilir. Birini kaybettiğinizde, başlarda dev yas dalgaları sürekli size çarpıyormuş gibi hissedebilirsiniz – öyle ki iki dalga arasında nefes alacak fırsatı zor bulabilirsiniz. Zamanla, bu dalgalar küçülmeye başlar ve dalgaların arası açılır. Haftalar, aylar ve yıllar geçtikçe hayatınızda o sevdiğiniz kişi olmadan yaşayacağınız birçok “ilk”le karşılaşacaksınız- o olmadan dışarıda yiyeceğiniz ilk yemek, markete ilk kez onsuz gitmek, onlarsız ilk doğumgününüz gibi. Bu anlarda onların yokluğunu hissetmeniz ve yas dalgalarının tetiklenmesi normaldir.
Diyor bilimsel kaynaklar ve düzenli olarak son senedir EMDR Terapisine gittigim benim tatlı psikoloğum :) Çok uzun süre uyumadığım için sinir sistemim yenilenmedi diye ilaç içmek istedim psikiyatr görüşünü aldık ve ilac icin uygun olmadığıma karar verildi. Dışa dönük yapım sayesinde doğal süreçte yaşamak, tam&gercek zamanli yasama ve kabul etme evresi sonrasında daha bilinçi düşünüp anda kalabilmek için bu terapiler işe yaradı diyebilirim. Birde devam eden uzak rotalara olan seyahatlerim sonrasında iyi gelen deneyimlerim, neler gördüğüm yaşadığım ise başka bir yazı konusu olsun. Neyin işe yaradığı nelerin yaramadığı ise kişiden kişiye göre elbet değişebilir. Bunlar başka günün konusu olsun. Ben simdilik yalnizca Sağlıklı ve Sevdiklerimizle Mutlu bir Omür diliyorum yeni yıla az kalan şu zamanda....